Cosmo Kapak Kızı: Güneş

Kendi söz ve besteleriyle yarattığı müzikal evreni duygunun her rengine boyamayı başaran bir sanatçı Güneş. Daha çok genç ama şarkılarında hem acı hem derinlik var. Öyle ki, her şey yolundayken bile sağlıklı bir melankoli dozu almak, hiç değilse ucundan bir tadına bakmak istiyor insan. Fakat Güneş, hüznün en derin çukurunda dahi partilemeyi başarıyor. Ondan öğrenecek çok şeyimiz var.

O, ülkenin sayılı kadın MC’lerinden. Henüz 25 yaşında ama 20’sinden beri sesini tanıyoruz. Köklerini sokaklarda bulacağımız bir müziği, yıldız tozuyla harmanlamayı başarmış serseri bir peri kızı Güneş. Onun aramıza başka bir dünyadan geldiğini anlamak için tek bir bakış yeter, ama günümüz rap ve synthpop’unu şekillendiren en önemli isimler arasında yer alarak bizim gezegenimizde de tahtını kurmaya başladı bile.

Şarkılarındaki hikayenin kahramanı olan Güneş, şimdi bu sorulara cevap veren Güneş’le aynı kişi mi?

Kimsenin her zaman tek bir kişi olabileceğine inanmıyorum.

Sence sanatçı her zaman sanatının iyi bir temsilcisi midir? Örneğin, insan olarak pek de harika olmayan birisi yine de çok iyi bir sanatçı olabilir mi? Bu tür sanatçılara ve onların sanatına karşı duruşun nedir?

Eserlerin, yaratıcılarından bağımsız olarak ele alınması gerektiğini düşünüyorum. Sonuçta o eserin insanlığa ulaşması gerekiyordu ve sanatçı bir kanal oldu. Uç örnekler dışında benim de ideolojisini benimsemeyip karakter olarak hoşlanmadığım halde sanatına saygı duyduğum isimler var.

Bu sene en çok dinlediğin şarkı/albüm hangisi?

Bu sene çok yeni müzik keşfettim ama en çok dinlediğim albümler MGMT Little Dark Age, Labrinth, Sia&Diplo LSD, en çok dinlediğim şarkı Wizkid - Essence feat. Tems oldu. 

Geçen yıl çıkarttığın dört yeni şarkının ikisi (Yorgan & Otoban), şimdiye kadar bizlerle paylaştığın müziğe nazaran daha akustiğe kaçıyor. Bir sonraki albümünde bizi müzikal olarak nasıl bir tarz bekliyor?

Bence her duygu her türde anlatılır ve yaşanır. O dönemin soundtrack’ıydı Yorgan ve Otoban benim için. Kendi sound’uma geri döndüğüm bir albüm hazırlıyoruz, yine birkaç tarzın harmanından oluşsa da synthpop ağırlıklı bir
albüm olacak. Müziğim, deneyimlerimle zenginleşiyor, yeni yerler gezdikçe ve oradaki müzisyenlerle bir araya geldikçe katmanlanıyor. Bir gün sona erdiğinde, dönüp büyük resme bakınca tamamlanacak bir hikaye oluşturmak istiyorum.

Toparlanıp gitmek iyidir.

Bir röportajında “Yolda giderken, bir yerden bir yere seyahat ederken” şarkı yazmayı sevdiğinden bahsetmişsin. Çoğu klibinde seni yolda görüyoruz - arabada, motosikletin üzerinde, yatta, uçakta... Sana ne ifade ediyor?

Tüm o gezdiğim yerler, yürüdüğüm sokaklar, kat ettiğim yollar beni kendimin ulaşmak istediğim versiyonuna götürüyor. Her yolculuk bir kaçış gibi görünebilir ama birçok meseleyi çözmek için bazen de gitmek gerekiyor.

Biten bir ilişkiyi atlatmak ve yola çıkmak/yolda olmak senin için benzer mi?

Sınırsız olasılığa açılan o kapıdan çıkmak başta korkutucu gelebiliyor bence, o ilişkinin ısıttığı koltukta oturup çürümek varken... Özellikle de kişiyi değil de alıştığınız konforu terk etmek zor gelebiliyor, bu şekilde devam eden mutsuz ilişkiler gördüm. Ama o gücü toplayıp o adımı atmak, kendine şans tanımak gerek.

Sen de benim gibi bir Müslüm Gürses hayranıymışsın. Bana göre arabesk
müzikteki sitem diğer hiçbir müzik türündeki siteme benzemez, başka
çarpar insanı. Şarkılarında sevilene ettiğin sitemler için de aynısını söyleyebilirim.

Müzikal tarzın Müslüm Gürses’inkinden çok farklı ama ondan
ilham aldın mı?

Arabesk müziğe olan ilgim sayılı sanatçılar özelinde olsa da bir başka
çarptığı konusunda hemfikirim. Melankolik biriyim ve duygularımı farklı
şekillerde yaşamayı seviyorum. Bu topraklarda birçok kültürün iziyle
büyüdüm ve beslendim.

“Müziğim, deneyimlerimle zenginleşiyor, yeni yerler gezdikçe ve oradaki müzisyenlerle bir araya geldikçe katmanlanıyor. Bir gün sona erdiğinde, dönüp büyük resme bakınca tamamlanacak bir hikaye oluşturmak istiyorum.

Acı çekerken yazdığın şarkıların mutluyken yazdıklarından daha iyi olduğundan bahsetmiştin. Şarkılarında da aşktan zehirli, tehlikeli bir duygu olarak bahsediyorsun. Sence acısız aşk mümkün mü?

Acısız bir aşk elbette mümkün, ama o zaman da birçok eserden mahrum kalmaz mıydık?

Aşkla ilgili aldığın en önemli ders ne?

Aşkın içinde kendini, benliğini kaybetmemek gerek.

Aldığın dersleri uygulamakta başarılı mısın?

Farkındalığım yüksek ama ne kadar uyguladığım konusunda şüpheliyim. Aşık olduğumda etraftaki her şeyi ışıl ışıl parlayan Instagram efekti gibi görmeye başlıyorum.

Yeni yaptığın bir besteyi ilk kiminle paylaşmayı seviyorsun?

Yeni bir beste yaptığımda kardeşimle ya da prodüktörümle paylaşıyorum ilk, sonra ekiple ve yakın arkadaşlarımla. Yakın arkadaşlarımın zevkine güveniyorum ama bir fikir kafama takılmışsa birinin onu oradan çıkartması çok zor.

Hayatın bir film olsa, arkada hangi şarkı çalardı?

Bazen Naughty Girl bazen Wannabe.

“Eğer bu şarkı yazılmış olmasaydı, onu ben yazardım” dediğin bir şarkı var mı?

Daft Punk’tan Within ya da 070 Shake, Ralphy River, Hack&Tree’den Honey.

Şimdiye kadar aldığın en güzel hediye nedir?

Hediyenin ne olduğu değil de verilme şekli ve zamanı anlam kazandırabiliyor. Benim için en güzel hediye konuşulmuş konular üzerine alınan hediyeler, mesela sürekli konuşup dinlemeye gitmediğimiz bir grubun konser bileti gibi...

Güneş’le partilemek nasıl bir şey?

Günün sonunda olabilecek en alakasız yerde uyanmayacağının sözünü veremem.

Yeni yıla girmekle ilgili ritüellerin var mı?

2009’dan beri her yeni yıl gecesinde dinlediğim bir şarkı var, ismi bana kalsın. Benim için en güzel hediye konuşulmuş konular üzerine alınan hediyeler, mesela sürekli konuşup dinlemeye gitmediğimiz bir grubun konser bileti gibi... Onu dinlemezsem eğer önceki yılın tüm kasvetini de yeni yıla taşıyacakmışım
gibi hissediyorum.

Yeni yıl kutlamasının olmazsa olmazları senin için nelerdir?

Bir kez, iş nedeniyle Berlin’de yeni yılı yalnız geçirmek zorunda kaldım. Gece bir kutlamaya katılmayı planlıyordum. Makyajımı yaptım, giyindim, müzik açıp havaya girdim. Saat yaklaştıkça heyecanlanıyordum ama bir türlü evden çıkamıyordum. Saat 23.30’a geldi, hâlâ dışarı adım atamamıştım. En sonunda bizimkilerle görüntülü bir grup araması yapıp yeni yılı onlarla kutladım. Yani kesinlikle sevdiğim insanlarla birlikte olmak!

Genel Yayın Yönetmeni: Işıl Cinmen

Fotoğraf: Jiyan Kızılboğa
Moda Editörü: Kumru Kermen

Söyleşi: Emine Ciğer
Görsel Direktör: Müge Yorulmaz Güven

Moda Editörü Asistanı: Gizem Çıldız, Rüya Tekçe

Fotoğraf Asistanı: Joy Nahum, Furkan Kumaş, Cihangür Erken, Hamza Kazım Esen

Prodüksiyon Asistanı: Ozan Erdem Bahtiyar ve Doruk Efe Çamlı