Belki O Eteği Tekrar Giydiğimde, Yeni Bir Hikaye Yazabilirim

Geçenlerde dolabın dibinde kalan parıltılı bir mini etek buldum. Hani şu, seneler önce sadece gece dışarı çıkarken giydiğim… Eteği elime alıp bir süre öylece durdum. Gözümün önüne bir sahne geldi: Yıl 2012. Taksim. İki kızız. Ayağımızda topuklu, elimizde clutch çanta. Son anda karar verip çıkmışız, geceyi nerede bitireceğimizin kesinliği yok. O belirsizlik ne güzeldi... Çünkü korkmuyorduk. Çünkü şehir bizimdi. Çünkü eğlenmek için çaba harcamıyorduk.
Şimdi biri “cumartesi çıkalım mı?” dediğinde direkt “nereye gidilir ki artık?” diye düşünüyorum. Mekanlar değişti, kafalar değişti, biz de değiştik. Bazen bunu kabul etmek istemiyorum. “Yok ya, hâlâ çıkılır” diye kendimi zorladığım geceler oluyor. Üstüme bir şeyler geçirip evden çıkıyorum, ama içimde o eski heyecan yok. Şehir eskisi gibi hissettirmiyor. O bildik sokaklar, artık tanımadığım bir yer gibi.
En son dışarı çıktığımda, gece dönüşte taksi bulamayıp bir süre yürümek zorunda kaldım. Arkadaşıma canlı konum attım, telefon elimde, sürekli arkamı kontrol ederek yürüdüm. Eğlence dediğimiz şey, gecenin sonunda “neyse ki eve sağ salim geldim”e dönüştüyse… ne anlamı kaldı?
Eve nasıl döneceğimizi düşünmüyoruz çünkü zaten oradayız
Bir süredir bu yüzden biz de yön değiştirdik. Artık eğlenmek için dışarıya değil, birbirimize gidiyoruz. En yakın arkadaşlarımdan biri Spotify’dan DJ’lik yapıyor, biri kokteyl hazırlıyor, biri dans ederken ortalığı dağıtıyor. Arka planda 90’lar, 2000’ler listesi çalıyor. Evdeyiz. Rahatız. Kimse rahatsız etmiyor. Eve nasıl döneceğimizi düşünmüyoruz çünkü zaten oradayız.
Yine de, bazen o eski geceleri özlüyorum. Taksim sokaklarında sabaha karşı yürüdüğüm o özgür anları, kahkahalar atarak eve döndüğümüz o zamanları… Şimdi o özgürlük sadece anılarda ama içimdeki umudu yitirmemeye çalışıyorum. Belki bir gün yine parlayabiliriz. Belki o eteği tekrar giydiğimde, yeni bir hikâye yazabilirim.
Ama şimdilik? Müzik açılıyor, mumlar yanıyor, içkiler hazırlanıyor. Evdeyiz. Güvendeyiz. Her şeye rağmen birlikte gülmeye devam ediyoruz. Bence bu da bir zafer.