Eziklik Estetiği: Mayhem’in Kırılgan Gücü

Lady Gaga yeni albümünde hastalıklı tiplere sarmış durumda. Onları yer yer yüceltip yer yer onlardan şikayet etse de, aslında albümün hiçbir yerinde bu kemik torbası, beti benzi sarışın, göz altı mor ve ince bilekleri mavi damarlı figürlere olan hastalıklı hasretini gizleyemiyor. Sorum şu: Bu bazen rahatsız edici, bazen canayakın loser’lığından dolayı güven verici figürler, nasıl popun kraliçesinin kaidesine oturdu? Bu yeni arzu nesnesinin poptaki diğer arzu nesneleriyle ilişkisi nedir? Lady Gaga’nın son albümü Mayhem’in anlam ve önemini ancak bu soruların cevabında bulabileceğimizi düşünüyorum.
Popta arzu nesnesi dediğimizde son 15 yılın en önde gelen modeli Lana Del Rey’in kurucusu olduğu ve başını çektiği “daddy” figürü. Örneğin 2011 yılında yayınlanan Off to the Races parçası “My old man is a bad man” itirafıyla başlar.
Hasretinden motel odalarında yastıklara ismi haykırılan bu herif güya büyük işler peşindedir. Yoluna kim çıkarsa ezip geçer, gözünü bir an olsun hedefinden ayırmaz. Mesleği tam olarak belli olmasa da yasadışı faaliyetler peşinde olduğu kesindir. Kanun, kitap dinlemez; her istediğini alabilecek, her istediğini yapabilecek libidinal güçte bir canavardır ve tam da bu yüzden, LDR’nin yollara düşmüş kayıp kadını bu karanlık figür tarafından arzulanmak ister. Bu kaynağı belirsiz yoğun arzu, kadının kayıplığına bir çapa gibidir. Onu bilinmez bir yönelimde tutar. David Lynch’in “ilham perileri” gibi kayıp otobanlarda savrulsa da, kadın artık güçlü çekim bir altındadır!
Lana Del Rey'den Bugüne
Lana Del Rey’in bu erken arzu modeline eşlik eden müzik de kaybolmuş notaların güçlü bir çekim altında yaylandığı bir melodi kurar. Hip-hop vurguları müziğe takip edilebilir bir ritim ve ilerleme sağlasa da yoğun yaylılardan oluşan ses duvarları, melodinin nefesinin gizli bir çekim altında olduğunu hissettirir.
Lady Gaga, Lana Del Rey’le aynı dönemde New York müzik dünyasında parlayıp süper star olmuş olsa da müziklerinin işlediği arzular birbirinden oldukça farklı. Lady Gaga’da güçlü adamlara olan gizli çekimden ziyade hastalıklı, zayıf figürlere yönelmiş kirli bir ilgi var. 2009’da yayınlanan Bad Romance parçası bu hastalıklı arzunun manifestosu mahiyetinde. Bu parçada, LDR’de olduğu gibi gizli ve tanıdık bir çekim altına girmek isteyen bir kadın figürü yok. Lady Gaga biriyle pis bir aşk yaşamak istiyor. Birlikte Hitchcock’un hasta filmlerinden sahneler canlandırabilecekleri oyunbaz birini arıyor. Genel olarak Lady Gaga’da, bilinmeyenin çekimi yerine, bilinmeyene, hor görülene uzanmış bir çağrı olduğunu düşünebiliriz.
Gaga Köklerine Döndü mü?

Birçok müzik eleştirmeni Mayhem albümünü Lady Gaga’nın köklerine dönüşü olarak yorumluyor. Fakat bu yorumlar, albümün müzikal niteliği hakkında değil. Çünkü albümde Lady Gaga’nın müzikal tarzıyla benzeşmeyen birçok eser var. Örneğin, Killah açık bir şekilde Prince esintiliyken Vanish Into You karanlık bir ABBA parçası gibi duyuluyor. Bu albümde dönülen kök, canavarları partiye çağıran Fame Monster dönemi. Albümün en keyifli parçalarından biri olan Zombieboy parçasında bir partide, günlerdir uyumadığı için zombi gibi görünen biri göze kestiriliyor. Lady Gaga onun zombi ısırığını kendi teninde istiyor. Zombi, hastalığını LG’ye bulaştırırken LG de ona arzusunu bulaştırıyor: “I could be your type from your zombie bite.” Lovedrug parçasında, LG’nin hastalığı diğerinin ilacı oluyor. Disease parçasında birbirlerinin hem hastalığı hem de ilacı olabilecek insanların bir araya gelişi hakkında. Üstelik albümün Edward Scissor Hands’e atıfa bulunan albüm kapağı dahil bütün tanıtımı bu hastalık temasını sürdürüyor.
Lana Del Rey’deki kayıp figür yerine Lady Gaga’da hasta figürler var. Lady Gaga bu figüleri bir Mayhem’e çağırıyor. Mayhem bütün hasta ve kırgın insanların katılabileceği büyük bir karmaşa. Herhangi bir tedavi vaat etmiyor. Lady Gaga, nam-ı değer Mother Monster bize diyor ki, havalı, güzel, mükemmel olmayı bekleme, partiye gel çünkü gelirsen ben seni zaten arzuluyacağım.
Artık Ezikçe Gelmeyen Şeyler

Mayhem herkes “ezik” ve “hasta” da olsa ancak bir araya gelerek iyi olabileceğimiz bir karmaşa hayal ediyor. Dolayısıyla Mayhem’in anlatısında aslında 2011’in Monster Ball’ına beklenmedik bir dönüş var. Unutmamalıyız ki eskiden “ezikçe” bulunan birçok şeyin ana akım söyleme yerleştiği bir dönemden geçiyoruz. Bed rotting, binge watching, binge eating artık insanların utanıp sakladığı aktiviteler değil. Birçok kişi hayatlarının böyle geçtiğini gururla sosyal medyada paylaşıyor. Dolayısılya artık partilemek de eskiden olduğu kadar havalı değil. Dinleyciler Charlie XCX’in dahi aslında partilemediğini, parti kızı imajının Brat albümü için pazarlama stratejisi olduğunu iddia edebiliyor. Mayhem, bu bakışın aksine, partilemenin havalı bir şey olması gerekmediğini düşünüyor. Ne kadar hastaysan bu karmaşa sana o kadar iyi gelecek diyor.
Mayhem kırılganlığı ve kırılganlıkların bir araya gelişini kutalayan bir albüm. Yazımı gelecek sezona dair bir moda tahminiyle bitirmek isterim. Brat gibi, Mayhem de bir döneme damgasını vuran bir olaya dönüşürse, kırılganlık temasıyla uyumlu bir şekilde önümüzdeki bahar sezonunda skinny jeans üstü seyrek ilmekli büyük beden yün süveterler yeniden trend olabilir.