Pop Kültür Radarında Bu Hafta: Madonna’nın Hayatı Dizi Oluyor

Pop kültür dünyasında bu hafta oldukça yoğun. Netflix’in Madonna’nın hayatını konu alan mini bir dizi hazırlığında olduğu duyurulurken, The Weeknd, Hury Up Tomorrow filmi hakkında konuşuyor. A$AP Rocky, cinsiyet normlarını yıkmayı amaçladığı açıklamlarıyla gündemimize girerken, Javier Bardem ve Penelope Cruz çifti Everybody Knows sonrası yeniden bir filmde buşuşuyor. Gelin radarımıza takılan pop kültür olaylarına birlikte göz atalım.    

Netflix, pop müziğin değişmeyen kraliçesi Madonna’yı odağına alan bir mini dizi için kolları sıvadı. Yönetmen koltuğunda Stranger Things’in arkasındaki isim Shawn Levy otururken, Madonna’yı canlandıracak kişinin Julia Garner olacağı dedikoduları kulaktan kulağa yayılıyor. Daha önce gündeme gelen biyografi filminden bağımsız olarak yepyeni bir senaryo ve ekiple hazırlanan projede, Madonna bizzat senaryo ekibinde yer alıyor. Yani bu kez her şey tamamen onun kontrolünde. Seksenlerden bugüne kendi kurallarını yazan bir yıldızın hikayesi, Netflix ekranlarında nasıl parlayacak, biz şimdiden çok meraklıyız.

The Weeknd sahne adını emekli etmeye hazırlanıyor... ya da belki de tam tersi. Abel Tesfaye, hem yeni albümü Hurry Up Tomorrow hem de aynı adlı filmiyle sadece müziğini değil, kimliğini de dönüştürmeye niyetli. Filminin CinemaCon’daki tanıtımında Jenna Ortega ve yönetmen Trey Edward Shults’la birlikte konuşan Tesfaye, “Bu bir veda da olabilir, bir yeniden doğuş da. Kim bilir?” diyerek işleri iyice gizemli hale getirdi. Filmin ilhamı ise 2022’de sahnede sesini kaybettiği o unutulmaz an. Bu psikolojik gerilimde Abel, insomnia’yla boğuşan bir müzisyeni canlandırıyor, yani kendisinin biraz daha çılgın versiyonunu. Film 16 Mayıs’ta vizyonda, ama The Weeknd’e veda mı ediyoruz, yoksa yeni bir Abel mi doğuyor, onu izleyince anlayacağız.

A$AP Rocky, cinsiyet kalıplarına stil sahibi bir isyanla meydan okuyor, hem de Rihanna’nın gardırobunu ödünç alarak!ü. Rocky, moda dünyasında kadınsı ve erkeksi giyim arasındaki sınırların anlamsız olduğunu savunuyor. Amacı net, Cesur erkeklere ilham olmak ve “bu da giyilir mi?” gibi tabuları modanın dışına göndermek. Üstelik Rihanna’nın dolabından gizlice “ödünç” aldığı parçalar da yok değil,  paparazzilerin yakaladığı karelerde Miu Miu ceketinin peşine düşen Rocky, bu stil savaşının kazananı olmaya kararlı. Giyimde eşitlik varsa, o da çift taraflı olmalı diyor. Ve bizce çok haklı.

Javier Bardem ve Penelope Cruz, sonunda yeniden aynı filmde! Hem gerçek hayatta hem de beyaz perdede çift olmaları bizi ekstra heyecanlandırsa da, Florian Zeller imzalı Bunker filminde işlerin pek romantik gitmeyeceği kesin. Javier Bardem’in canlandırdığı mimar karakteri, bir teknoloji milyarderine yer altı sığınağı inşa etmeye kalkınca hem etik hem evlilik krizine sürükleniyor. Penélope Cruz ise bu içsel fırtınanın tam ortasında… Everybody Knows sonrası ikiliyi ilk kez ciddi bir çift olarak izleyeceğimiz bu yapım, aşk, ahlak ve hayatta kalma arasında ince bir çizgide yürüyor. Ve evet, biz çok merak ediyoruz.

Lady Gaga, 3 Mayıs gecesi Copacabana Plajı’nda sadece sahneye çıkmakla kalmadı, resmen tarih yazdı. Rio de Janeiro’nun efsanevi sahilinde düzenlenen ücretsiz konserde 2.1 milyon kişi omuz omuza, kumların üzerinde dans etti, şarkılara eşlik etti ve Gaga’nın büyüleyici performansını izledi. “Bloody Mary” ile açılış yapan sanatçı, “Poker Face”ten “Alejandro”ya, “Bad Romance”ten hit üstüne hit sıraladı. Birbirinden etkileyici kostüm değişimleriyle de sahnede adeta moda şovu yaptı. Özellikle Brezilya bayrağının renklerinden ilham alan elbisesi, konserin en çok konuşulan anlarından biri oldu.

Pamela Anderson, Dakota Fanning ve Lindsay Duncan’ı aynı kadroda buluşturan Alma, Sally Potter imzasını taşıyan çarpıcı bir aile hikayesiyle geliyor. Annesinin küllerini dağıtmak üzere bir araya gelen dağınık bir ailenin, geçmişle hesaplaşmasını ve sırların bir bir gün yüzüne çıkışını konu alan film, annelik, kardeşlik ve kırılgan bağlar üzerine düşündürücü bir anlatı sunmayı hedefliyor. Orlando ve The Party gibi filmleriyle tanınan Potter’ın yönetmenliğinde, farklı kuşakları temsil eden üç güçlü kadın oyuncunun bir araya gelmesi projeye ayrı bir ağırlık katıyor. Henüz çekim takvimi açıklanmasa da Alma, 2026’nın en iddialı bağımsız yapımlarından biri olmaya aday.

Met Gala 2025’in en çok konuşulan anı, kırmızı halıdaki elbiseler değil, Rihanna’nın “baby bump”ıyla verdiği mesaj oldu. Gecenin ilerleyen saatlerinde A$AP Rocky, son noktayı koydu. Karnını açıkta bırakan gri takımıyla tüm dikkatleri üzerine çeken Rihanna, yine tarzıyla olayı sessizce ama çok net duyurdu. Tabii bu güzel haberle birlikte bir gerçeği de kabul etmek zorundayı. Rihanna’dan beklediğimiz efsane dönüş albümü bir kez daha ertelenmiş gibi görünüyor.

Edward Berger ve Brad Pitt’li yeni proje duyurulduğundan beri sinema dünyasında heyecan dalgası yaratıyor. Tim Winton’ın kült mertebesine ulaşan romanı The Riders, Berger’in kamerasından beyaz perdeye taşınıyor. Hikaye, ailesiyle birlikte İrlanda’ya taşınan bir adamın, eşinin ve kızının Avustralya’ya kısa süreliğine dönmesiyle başlayan gizemli bir kayboluşa odaklanıyor. Ancak geri dönen yalnızca kızı oluyor ve yanında cevaplar yok. Aile, hafıza ve kayıpla örülü bu psikolojik drama, Pitt’in başrol performansıyla daha şimdiden yılın en çok merak edilen yapımları arasında. Çekimlerin 2026 başında başlaması planlanıyor.

Sinners, hem gişede hem de eleştirmen cephesinde yılın en büyük sürprizlerinden biri olmayı başarıyor. 1930’ların karanlık atmosferinde geçen bu vampir hikayesi, em eleştirmenlerin beğenisine hem de seyircinin ilginisini kazandı. Ryan Coogler’ın yönetmenliğinde, Michael B. Jordan’ın etkileyici performansıyla şekillenen film, hem anlatımı hem de görsel diliyle sinema dünyasında iz bırakıyor. 90 milyon dolarlık bütçesine rağmen, sadece iki haftada dünya çapında 161 milyon doları aşan gişesiyle dikkat çeken Sinners, yalnızca popüler bir yapım değil,türün sınırlarını zorlayan, önyargıları kıran, güçlü ve cesur bir anlatı olarak öne çıkıyor.