Sıradaki Şarkı, On-Off İlişki Bakanlarına Gelsin!

“Bir dargın bir barışık. Aklım hep karmakarışık. Yeteeer yeteeer üzme beniii" - Nilüfer: Karar Verdim
YAZAR:
COS1011152A 2.jpg
Getty Images

Yaz geliyor, sizler karar verdiniz mi ballarım, yeni aşklara yelken mi açacağız yoksa son ses Kenan Doğulu Aşk Oyunu açıp eski sevgililere mi koşacağız? “On-off” yani bir başlayan bir biten ilişkiler üzerine konuşalım istedim bu ay. Barıştığımızda tekrar tekrar aynı sorunları yaşamamıza rağmen neden böyle ilişkiler kuruyoruz? İlişki hafızamız da mı ülke hafızası gibi kolay unutmaya müsait acaba? Biraz araştırınca gördüm, sürekli eski sevgiliye geri dönmenin psikolojik alt yapısı varmış. Her konuyu psikolojik nedenlerle açıklamaktan sıkılan bir insan olarak bunu önce “Denizce” açıklayacağım, sonra Freud’un bana verdiği yetkiye dayanarak sizi bilimsel araştırmalarla donatacağım.

Hayatta asla “bekarlık” diye bir seçeneğimizin olmadığını düşünüyoruz. Bekarlık bir seçenek bile değil, mutlaka bir ilişkim olmalı, e bu da tanıdığım biriyle olsun bari. Hiçbir şeye zamanı olmayan ve sürekli acelesi olan modern insan için bulunmaz nimet, eski sevgiliye dönmek. Tanışma, görüşme, flört gibi tüm aşamaları geçip direkt ilişkiye girip zamandan kazanıyorsun ama ruh sağlığından kaybediyorsun. Evet, on-off ilişkilerden ben de yaşıyorum. Üstelik her defasında uygun olmadığını da göre göre neden bu inat diye kendime soruyorum.

Her Erkek Red Flag'tir

Evet, ben tam olarak böyle düşünen biriyim. Dedim zaten bunların hepsi red flag, ben içlerinde en çok bunun tonunu seviyorum. Sizin için araştırırken kendim de öğrenmiş oldum. Biz neden böyleymişiz aşağıda açıklıyorum:

Özellikle kaygılı bağlanma stiline sahip bireyler, ayrıldıktan sonra bile eski partnerlerine bağlı kalmaya devam ediyorlar ve “yeniden deneme” eğilimi gösteriyorlar. Kaygılı bağlanma ise ilişkilerde reddedilme veya terk edilme korkusu yaşanması olarak ifade edilebilir. Kaygılı bağlanma ebeveynin tutarsız tutumlarından kaynaklanır. Yani tamamen anamızın babamızın suçu, konunun bizle hiç alakası yok. Neden eski sevgiline döndün diyenlere, babam sağ olsun diyebilirsiniz gönül rahatlığıyla.

Romantik İdealizm

Bazı araştırmalar on-off ilişkilerde özellikle bir tarafın, ilişkinin tamir edilebileceği veya partnerin değişebileceği inancını taşıdığını gösteriyor. Bilin bakalım bu taraf kim? Yani kişi, ilişkinin kötü yanlarını görmesine rağmen “Bu sefer farklı olacak” beklentisiyle geri dönüyor. Ya da benim sevgim onu değiştirir, dönüştürür diyor.

Alışkanlıklar Kolay Ölmez

Bir diğer psikolojik faktör de duygusal bağımlılık. Partnerle geçirilen zamanın ve paylaşılan anıların yarattığı duygusal yatırım, ayrıldıktan sonra bir “boşluk” hissi yaratıyor. Bu boşluk dayanılmaz hale gelince kişi eski partnerine geri dönüyor. Ben böyle ilişkileri özel sağlık sigortasına benzetiyorum. Yıllarca ödüyorsun, bu süreç seni çok yoruyor artık ödemek istemiyorsun ama sana şöyle diyorlar: artık ödemekten vazgeçersen, bunca zaman boşuna ödemiş olursun. Ya da senelerdir sarı saçlısın, bu rengi tutturmak için çok uğraştın. Kuaförün diyor ki sarı saç artık saçlarını yıpratıyor, siyaha dönmemiz lazım. Biz saçı yanmasına rağmen, emek verdik diye sarıdan siyaha dönmeyen bir neslin çocuklarıyız, sürekli kavga edip ayrılıyoruz diye eski sevgilimize mi dönmeyeceğiz diyemiyorsun…

Çatışmadan Kaçınma

On-off ilişkilerde sıkça karşılaşılan bir durum da şu: Partnerler sorunları çözmeyi başaramadan ilişkiye ara veriyorlar, ama asıl meseleler çözülmediği için geri döndüklerinde aynı problemlere yeniden takılıyorlar. Bu da döngüyü sürekli hale getiriyor. On-off ilişkide sürekli ayrılıp barışmanın getirdiği yıpranma, bir süre sonra ilişkiyi de bireyi de tüketir. Sağlıklı bir ilişki, belirsizlikten çok istikrar, tutarsızlıktan çok güven üzerine kurulur bunu çok iyi bilen insanlar olarak, illa da o benim ruh eşim, kaderimdeki aşk diyorsak terapi yardımıyla ilişkideki sorunları çözüp, üzerini kapatmayıp ilerlemekte fayda var. Her şey de anamızın babamızın suçu değil kaygılı bağlanan böreklerim.

Öperim. Cosmoyla kaygısız bağlanın!

TUMU1408.jpg
Deniz Gök
Yazar
29.03.1992 İstanbul doğumlu olan Deniz Gök, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyoloji mezunudur. Sosyoloji 1. Sınıf öğrencisiyken televizyon ve sinema sektöründe senaryo asistanı olarak çalışmaya başlayan Deniz, senaryo asistanlığı görevini yıllar içinde senaristliğe, proje yöneticiliğine, kurumsal iletişim direktörlüğüne ve ardından da genel koordinatörlüğe taşımıştır. TV ve sinema sektöründeki çalışmalarının yanında yazarlığı aktif bir şekilde yürüten Deniz, Hürriyet.com.tr de köşe yazarlığı yapmış, adı konmayan belirsiz ilişkilere bir baş kaldırı olarak yazdığı , romantik komedi türündeki ilk kitabı Çıkma Teklifi Geri Gelsin’i bu sene çıkarmıştır.
Devamını okumak için tıklayın
Haftalık