Yeliz Korkmaz: Dans Eden O Renkli Kız

Yeliz, içerik üreticiliğinin ilk heyecanlarından başlayarak hayatla ve kendisiyle ilişkisini Cosmo'ya anlatıyor. Bu karpuz ve ananas kadar tatlı bir hikaye.
İçerik üretmeye nasıl ve ne zaman başladın?
2018 yılında, lise son sınıfta başladım. O dönem sosyal medyadaki trendlerin sıkı bir takipçisiydim ve içimde hep içerik üretme isteği vardı. Bir gün, arkadaşımdan bana bir video çekmesini rica ettim ve her şey o an başladı. İlk paylaştığım video beklediğimden çok daha fazla izlendi. Bu ilgiyi görünce durmak istemedim ve düzenli olarak video paylaşmaya devam ettim.
Bu bahsettiğin nasıl bir videoydu? Sana nasıl hissettirmişti?
Bir ağır çekim dans videosuydu. İçime tam anlamıyla sinen bir kare yakalayana kadar defalarca çekim yaptığımızı hatırlıyorum. Paylaşma anında heyecandan kalbim yerinden çıkacak gibiydi. O “yayınla” butonuna basmak, benim için bambaşka bir dünyaya adım atmak gibiydi.

O günden bugüne neler değişti, kendinle ilgili neler öğrendin?
Her anlamda çok şey değişti tabii, hayata bakış açımdan tutun kendimi ifade etme biçimime kadar. En önemlisi kendi potansiyelimi keşfettim. Risk almanın, konfor alanından çıkmanın ve kendi yolunu çizmenin ne kadar dönüştürücü olabileceğini öğrendim. Artık biliyorum ki, istediğin şeye gerçekten inanırsan hayat sana oyunun kurallarını değiştirme gücünü veriyor.
Sosyal medya senin oyun alanın. İçerik üretirken seni en çok ne heyecanlandırıyor?
Beni en çok heyecanlandıran yarattığım bir fikrin milyonlarca insana ulaşma ihtimali. Bazen tek bir video, hiç tanımadığım insanların gününe dokunabiliyor, onlara ilham verebiliyor. Ayrıca sosyal medyanın sınır tanımayan yaratıcılığı da beni çok motive ediyor. Her içerik, kendi kurallarımı koyduğum yeni bir oyun gibi.
Biraz da havadan sudan konuşalım. Yazın nasıl geçiyor?
Bu yaz tam anlamıyla “tatil ve iş bir arada” geçti. Hem biraz dinlendim, denizin ve güneşin tadını çıkardım hem de yoğun bir şekilde çalışmaya devam ettim. Bazen şezlongda uzanırken içeriklerimi planladım, bazen de tatil modundan çıkıp setlere koştum. Kısacası, dolu dolu ve tempolu bir yaz oldu.
En sevdiğin yaz meyvesi hangisi?
Karpuz ve ananas! Kesinlikle bu ikilinin aşığıyım. Bu yüzden favori yaz içeceğim de Sizzle-Pop Summer Champ.

Bu yaz Cosmo’da Hot Mess Summer’ı kutluyoruz. Dağınık, olduğumuz gibi ve hâlâ çok havalı… Sen kendini en çok ne yaparken kendin gibi hissediyorsun?
Kendimi en çok, tutkularımın içinde olduğum anlarda buluyorum. Kamera karşısına geçtiğimde, dans ettiğimde ya da yeni bir karaktere hayat verdiğimde adeta zaman duruyor. Yaratıcılığımı ve enerjimi özgürce ortaya koyabildiğim bu anlar benim için sadece bir iş değil; kim olduğumu en net hissettiğim yerler oluyor.
Sürekli görünür olmanı gerektiren bir mesleğin var. Sosyal medya, kendinle ilgili güzellik algını nasıl etkiliyor? İyi görünme baskısı hissettiğin oluyor mu?
Açıkçası bu tamamen ruh halime göre değişiyor. Bazen en ufak detaya bile takılıp bakımlara koşuyorum, her şeyin kusursuz görünmesini istiyorum. Bazen de “olduğu gibi” olmayı seçip hiç umursamıyorum. Sosyal medyada görünür olmak, zaman zaman bu dalgalanmayı artırsa da günün sonunda kendi rahatımı ve gerçekliğimi önceliklendirmeyi öğreniyorum.
Güzel hissetmek ve görünmek adına bugüne kadar yaptığın en büyük fedakarlık, katlandığın en büyük acı neydi?
En zorlu süreçlerden biri, sivilce tedavisi dönemim oldu. Cildim için ağır ilaçlar kullandım ve bu süreç hem fiziksel hem de psikolojik olarak oldukça yıpratıcıydı. Yan etkilerle baş etmek, sabırlı olmak ve tedaviye sadık kalmak kolay değildi. Ancak geriye dönüp baktığımda bunun kendime olan güvenim açısından büyük bir dönüm noktası olduğunu görüyorum.

Renkli kişiliğini ve tarzını görünüşüne nasıl yansıtıyorsun? Moda ve yaptığın makyajlar ile enerjin arasında nasıl bir bağ var?
Tarzım tamamen ruh halime göre şekilleniyor. Aynı anda birçok tarza uyum sağlayabilirim. Bazen minimal ve sofistike bir clean girl estetiğini benimsiyorum, bazen de daha özgür, enerjik ve hafif dağınık bir Y2K ruhuna bürünüyorum. Moda ve makyaj, benim için o günkü enerjimi, bakış açımı ve hatta hikâyemi anlatan birer ifade biçimi.
Bu yüksek enerjini nasıl koruyorsun? Yorulduğunda deşarj olmak için neler yaparsın?
Her zaman enerjisi yüksek biriyim ancak benim de sosyal pilimin tükendiği anlar oluyor. Böyle zamanlarda en büyük ilacım, kendi alanıma çekilmek. Evimde, özellikle de yatağımda vakit geçirmek, kendimle baş başa kalmak bana yenilenme fırsatı veriyor. Sessizlik, konfor ve yalnızlık, enerjimi yeniden toplamanın en etkili yolları.
İstediğin şeye gerçekten inanırsan hayat sana oyunun kurallarını değiştirme gücünü veriyor.
Hiç yaz aşkın oldu mu? Bize hikayesini anlatır mısın?
Olmadı. Bu yüzden yaz aşklarını hep filmlerden ve şarkılardan tanıyorum.

Gezmeyi sevdiğini biliyorum. Bugüne kadarki seyahatlerinden seni en çok etkileyen ve dönüştüren hangisiydi?
Madrid seyahatim benim için unutulmazdı. Şehrin enerjisi, insanların hayata bakışı ve eğlenme biçimleri beni gerçekten etkiledi. Gündüzleri tarihi sokaklarında dolaşırken hissettiğim o sıcak atmosfer, akşamları ise müzik ve dansla dolu sokaklarda yaşadığım coşku, bana hayatı kutlamanın ne kadar değerli olduğunu hatırlattı. Madrid, kültürü ve insanlarının pozitif enerjisiyle, bana “an”ın tadını çıkarmayı yeniden öğretti.
Tam şu an kiminle, nerede olmaya ve ne yapmaya ihtiyacın var?
Belki de kimseyle… Belki de doğru kişiyle, dünyanın herhangi bir yerinde. Neresi olduğunun pek önemi yok, önemli olan ne hissettiğim. Bazen en kalabalık anlar bile yalnız hissettirirken tek bir bakış her şeyi tamamlar. Sanırım şu an ihtiyacım olan, yerden çok, o bakışı bulmak.
Sende “yaz geldi” heyecanını uyandıran o şarkı hangisi?
Kesinlikle Show Me Love! Daha ilk notaları duyduğum anda içimde tatil modunu, deniz kokusunu ve yaz akşamlarının enerjisini uyandırıyor.

Kameranın önünde değilsen nerelerde ne yapıyorsundur?
Genelde evimde oluyorum. Ya dinleniyorum ya yeni projeler üzerinde çalışıyorum. Bazen sevdiklerimle vakit geçiriyorum, bazen de tüm ilgimi Misket’e ayırıyorum. 🦜 Onunla zaman geçirmek, bana huzur ve eğlence katıyor.
Yeni edindiğin ve seni heyecanlandıran bir hobin var mı? Şu sıralar kendinle zaman geçirmek neye benziyor?
Son zamanlarda tenis oynamaya başladım ve bu beni gerçekten heyecanlandırıyor. Enerji atmamı sağlıyor ve zihnimi boşaltıyor. Kendimle zaman geçirmek ise şu sıralar biraz spor, biraz sakinlik ve bolca yenilenme demek.
Arkadaşlarınla sık sık içerik üretiyorsun. Bunun en keyifli ve zor yanları neler?
Her yeni arkadaş, yeni bir hikâye demek. Farklı insanlarla tanışmak, onların enerjilerini hissetmek ve birlikte üretmek bana ilham veriyor. Açıkçası, bu sürecin benim için zor bir yanı yok. Tam tersine, her defasında bana keyif ve motivasyon katıyor.
Son olarak, önümüzdeki yaza kadar gerçekleştirmek istediğin bir hayalini bizimle paylaşır mısın?
Başarıma başarı katmak! Kariyerimde ve kişisel hayatımda çıtayı daha da yükseltmek istiyorum. Önümüzdeki yaza geldiğimde geriye dönüp “Evet, bu yıl gerçekten dolu dolu geçti.” diyebilmeyi hedefliyorum.

Sürpriz köşe! O mu bu mu?
Bir şeyler içerek güneşlenmek mi suda deniz kızı gibi yüzmek mi?
Kesinlikle suda yüzmek! Denizden hiç çıkmam, saatlerce suyun içinde kalabilirim.
Bikini, şıpıdık terlikler ve tuzlu saçlar mı çiçekli bir elbise, topuklu terlikler ve ışıltılı bir makyaj mı?
İkisi de! Ruh halime göre bazen tamamen plaj modunda, bazen de özenilmiş, ışıltılı bir yaz akşamı şıklığında olmayı seviyorum. Tercih yapmak imkânsız.
Bir yaz akşamı... Yakın arkadaşların ve rengarenk meyveli kokteyller mi gün batımı ve çengel bulmaca mı?
Arkadaşlarımla vakit geçirmeyi çok seviyorum. Sahilde birlikte yüzmek, ardından oyunlar oynamak ve keyifli sohbetler etmek… Benim için hepsi bir arada olduğunda yaz akşamı gerçekten tamamlanmış oluyor.
KÜNYE
GENEL YAYIN YÖNETMENİ: IŞIL B. CİNMEN
DİJİTAL BÖLÜM BAŞKANI: YASMİN GÜLEÇ
KREATİF DİREKTÖR: ELİF ALIM
FOTOĞRAF: AKTUĞ YILMAZ
VİDEO: ALPEREN ÇETİNKAYA
PROJE DİREKTÖRÜ: RABİA DEMİRELLİ
SÖYLEŞİ: BERFİN ÖRS
STYLIST: EDA KURT
DİJİTAL İÇERİK EDİTÖRÜ: MELİSA ERİŞ
SAÇ: KÜBRA GÜLGÖR
MAKYAJ: KÜBRA GÜLGÖR
PRODÜKSİYON: BETÜL MELİKE TURAÇ
FOTOĞRAF ASİSTANI: METEHAN BEKTAŞ
VİDEO ASİSTANLARI: ATAHAN ŞAHİN & HÜSEYİN ÇELİK
STYLING EKİBİ: SELEN ALAŞ