Kalben'in Gardırop Anatomisi

Yaratıcı dünyalardan insanların gardırobunu ziyaret eden, stillerini ve dolabında neler olduğunu konuşan Lolamode’un bu ayki konuğu yaratıcı, özgür ve eklektik tarzıyla Kalben.
Lolamode-kalben-5.jpg
Lolamode x Kalben

Lolamode’da bu ayki konuğumuz özgür, eklektik, cesur ve kendine özgü tarzıyla Kalben ve onun müzikle dolup taşan, kedileriyle renklenen, kendi kozmosunda mikro devrimler yarattığı habitatı. 

Gardırobunda asla vazgeçemeyeceğin, senin için anlamlı olan parça hangisi?Hikayesini bizimle paylaşır mısın?

Dünya tatlısı canım annem Seda’dan kalan yadigar gömleklerim var. Onlarla hiçbir şeyi tabii ki değiştiremem. 

Senin için giyinmek bir mücadele biçimi mi? Sahnede ya da günlük hayatında stilinle normları yıktığını düşünüyor musun?

Bütün bedenlerin, bütün kimliklerde ve aşklarda özgürce kendilerini ifade edebilmeleri gerektiğine inanıyorum. O yüzden yaş aldıkça ve müzik ve sanat yoluyla insanlara bu kadar sarıldıkça özgürleştiğimi fark ediyorum. Bedenimin parçalardan ibaret olmadığını, bir bütün olduğunu hissetmeye başlıyorum. “Kadınlar şöyle giyinir, kadınlar böyle davranır” gibi bütün saçmalıklara karşı duruyorum. 

Lolamode-kalben-1.jpg

Gardırobunda sana en güçlü hissettiren kıyafetin hangisi?

Böyle kat kat tüllerden oluşan elbiselerim var, onları çok seviyorum. Küçüklüğümde bir prenses kız çocuğu olarak büyütülmedim. O yüzden de şimdi çocukluğumda süremediğim simleri sürmek, genç kızlığımda giyemediğim kabarık tül etekleri elbiseleri giymek, rahat rahat bedenimi yaşamak müthiş hissettiriyor. 

Bir süredir bağırır gibi kendim olmayı öğreniyorum, susar gibi değil. 

“Sana ne kime ne” sloganı bir kombin olsaydı senin için nasıl bir kombin olurdu? 

Kim olduğumdan hiç utanmadığım hatta adımı da üstümde yazdığı gibi bas bas bağırabildiğim ve böyle rahatça hareket edebildiğim bir kıyafetle tüllerden oluşan eteğimi kombinlerdim. Çünkü bir süredir bağırır gibi kendim olmayı öğreniyorum, susar gibi değil. Bu kombinimle birlikte sevgili Tuğçe Dönmez’in yaptığı bu güzel makyajım da çok hoşuma gidiyor. Simli ve parlak dokuların kullanıldığı, yüz hatlarımın ortaya çıktığı ve görünür olmaktan çekinmediği bir makyaj. 

Lolamode-kalben-2.jpg

Ruh haline göre en çok giydiğin renk ve desen hangisi?

Maviyi, turuncuyu, pembeyi ve laciverti çok kullanıyorum, bayılıyorum bu renklere! Son zamanlarda da en çok parlak sarı rengine düştüm. Hemen hemen gri ve siyah renklerini hiç kullanmıyorum. Beyazı seviyorum, kimi zaman beyaz bir gömlek benim için müthiş bir kurtarıcı olabiliyor. 

Sahne kıyafetlerini seçerken en çok nelere dikkat ediyorsun, favori sahne kombinin hangisi? 

Yıllar içinde sahnede çok daha fazla hareket etmeye başladığım için ilk dikkat ettiğim şey bedenimle kıyafetin nasıl hareket edecek olduğu. Mikrofonunu sırtına alıp onunla birlikte içindeki hayvani enerjiyi ortaya çıkararak ve kitlenin bana verdiği müthiş aşkı yaşayarak hareket eden biriyim. 

Favori sahne kombinim, tatlı bir elbiseyle rengarenk bir külotlu çorap ve aksesuarlı bir kombin ya da bir etek üzeri güzel bir ipek bluz. Tabii ki sahte ipek. Çünkü hayvanlara zulme hayır

Lolamode-kalben-3.jpg

Şarkı yazarken iş kıyafeti olarak tanımladığın, sana en üretken hissettiren kıyafetin hangisi? 

Şarkılar bana jean-tişört giyerken geliyor. Öyle çok tatlı kostümlerin içinde ya da işte rengarenk kıyafetlerin dokuların içinde gelmiyorlar. Çünkü o kıyafetlerle topladığım enerjiden sonra eve geldiğimde tek başıma kaldığımda bütün o
yaşananlardan bana kalanlar hep ev halimle ortaya çıkıyor. Aslında o yüzden tatlı minik bir şort üzeri tişörtle ya da denim üzeri tişörtler, gömleklerle çok şarkı yazmışımdır. 

Kendinle en sevdiğin yere solo bir date’e çıkacaksın, nasıl bir kombin yapardın ve nereye giderdin? 

Şu anda muhteşem bir Taha Cengiz giyiyorum. Mehtap Yılmaz, Emre Erdemoğlu ya da Niyazi Erdoğan da olabilir. Böyle müthiş tasarımcılardan bir parça üzerimde olduğunda solo date'lerimde çok özgüvenli ve hoş hissediyorum. Bu kombinimle de mutlaka Karaköy Gümrük’e ya da Ziba’ya giderim. İstiklal’de keyifli bir yürüyüş de yapabilirim. 

Sahneye çıkarken mutlaka taktığın, şans getirdiğini düşündüğün totem bir aksesuarın var mı? 

Sanırım kostümlerin renkleri benim totemim. Sahnede rengarenk giyinmeyi çok seviyorum. Spor ayakkabılarımdan da asla vazgeçemiyorum. Kesinlikle bir totem olabilir benim için. 

Sana ilham veren birçok ikonik kadınla bir partidesin, dolabından tarzını en iyi yansıttığını düşündüğün hangi kıyafet ya da aksesuarınla bu partide yer almak isterdin? 

70’ler stili seksi mini bir elbise giyip belki tatlı bir babetle ya da bileklerimi daha seksi göstereceği için tatlı bir iskarpin ile kombinlerdim. Saçlarımı arkaya doğru yapıştırırdım. Daha maskülen stilde hoşuma gidiyor ve elbiseyle de zıtlık yaratmak isterdim. Tüm o seksi kadınların arasına non-binary karakterimle giderdim. 

Lolamode-kalben-4.jpg

Patriyarkayı yıktığımız gün gelmiş, en sevdiğin kıyafetlerinle oradasın. Dayanıştığın herkesle kol kola ve keyifle kutlama yapıyorsun, nasıl bir kombin seçerdin?

Patriyarka sadece erkek egemen kurumsal yapı demek değil. İnsanların konuştuğu dilden sevgilerini, duygularını ifade ediş biçimlerine kadar ta içimizin en özüne işlemiş bir kibir, bir zehir. Bence bu kibirden ve zehirden kurtulduğumuz, hepimizin aynı yasalar karşısında eşit olarak yaşayabildiği, aynı kültürden, aynı sosyal faaliyetlerden, aynı çalışma imkanlarından ve eğitim imkanlarından faydalanabildiği bir dünyanın düşü. O kadar kıymetli ki bunu paylaşmak. 

Favori sahne kombinim, tatlı bir elbiseyle rengarenk bir külotlu çorap ve aksesuarlarla ön plana çıkardığım bir kombin. 

Dolabında kadın üreticilerden aldığın en favori parçan hangisi? 

En favori parçalarımdan biri olan Mora Dükkan’dan lila çantamı seçiyorum. 

Son olarak okuyuculara bir mesajın var mı?

Birilerinin sizi anlamasını, dinlemesini, hayallerinize, ülkülerinize destek olmasını beklemek yerine harekete geçmenizi çok isterim. Düşüncelerinizde ve kaygılarınızda kayboluyorsanız yardım istemekten, destek almaktan çekinmemenizi, utanmamanızı çok isterim. Özgürce sevebilmenizi ve bunun bedellerini ödemeye hazır olmanızı çok isterim. Hayatta başınıza gelen en
kötü olaylar belki de en güzel günlerin başlangıcıdır, bunu da hatırlamanızı çok isterim.

Fotoğraf: Can Ekinci
Fotoğraf Asistanı: Efe Sapancıoğlu
Retouch: Studio Industry Dreams
Nail Artist: Özge Dönmez
Makeup Artist: Tuğçe Dönmez

4ee86678-4f39-47e3-b994-5b89cc53de1c.jpg
Gizem Öğüt
Yazar
Sanat proje yöntecisi ve feminist illüstratörüm. Rengarenk habitatlar tasarlamayı ve rengarenk giyinmeyi severim. Dolabıma kendi tasarladığım tişörtleri eklemek ve çanta alışverişi yapmak hobilerim arasındadır.
Haftalık