Ghost’lanacağınızı Önceden Anlamak Mümkün mü?

Carrie’nin bir post-it notuyla terk edilmesine hepimiz çok içerlemiştik ancak modern flört dünyası öyle bir konuma geldi ki o kağıtta yazan “Üzgünüm. Yapamıyorum. Benden nefret etme.” sözleri şimdi neredeyse şiir gibi geliyor.

Ghosting’in anlamını keşke bilmeseniz ancak aktif olarak flört sahnesindeyseniz konuya oldukça hakimsinizdir. Flörtlerimizin bizimle artık görüşmek istemediğini açık, dürüst ve olgunca bir şekilde söylemek yerine ortadan kaybolmasının nedenini hala merak ediyoruz. Peki, bu tehlikenin gelişini öngörmek için bir red flag listesi var mı?

Hiçbirimiz hevesli gözükmemek için geç cevap vermek gibi mesajlaşma oyunlarından hoşlanmıyoruz. Ancak devamlı olarak iletişimi başlatan kişi sizseniz bunun bir ghosting işareti olup olmadığını anlamak için birkaç gün karşınızdakinin size ulaşmasını bekleyebilirisiniz. Durumun çok da iyi gözükmediğini fark ettiğinizde, pes edip yeniden ilk mesajı atmak doğru bir hamle olmayabilir. Çünkü diğer taraf, herhangi bir bildirimde bulunmadan iletişimi kesebileceğinin sinyallerini vermiştir.

Hepimizin bir hayatı var ve zaman zaman mesajlara dönüş yapmak gerçekten zor olabiliyor. Başlarda her şey iyi gidiyor ve hayatınız, işiniz, aileniz hakkında uzun uzun konuşuyordunuz. Ama birkaç buluşmadan sonra bunlar azaldı ve artık yazdıklarınıza cevap almak için birkaç gün bekliyor musunuz? Cevabınız evetse, dramatikleşmek gibi olmasın, bu durum neredeyse her zaman için kötü bir görmezden gelinmenin ayak sesidir. Elbette birbirinize WhatsApp’tan roman yazmanız gerekmiyor ancak artık Siri ile daha fazla konuşur hale geldiyseniz, flörtünüz uzay boşluğunda kaybolmak üzere.

Derin bir nefes alın ve benimle beraber tekrar edin: “Karşımdaki kişi beni gerçekten görmek istiyorsa programı ne kadar yoğun olursa olsun buna zaman ayırır.” Klişe ama doğru. Birine görüşmek istediğinizi söylediğinizde, ondan ne zaman müsait olduğunu söylemesini beklersiniz. İnanın plan yapmak sandığınız kadar zor değil. Çok meşgul olsanız bile iki taraf için de uygun bir zaman mutlaka yaratılır.

Birine mesaj atıyorsunuz, ikiniz de istekli bir şekilde konuşmayı devam ettiriyorsunuz ancak konu dışarda birer kahve içmeye geldiğinde üst üste attığınız üç mesajı da görmüyor… Belki de hiçbir ciddiyet olmadan takılabileceği birinin rahatlığını istiyordur ancak sizin aradığınız şey bu değilse, sizi gerçek hayatta da görmek için çabalayan birine vaktinizi ve dikkatinizi vermeniz daha doğru olacaktır.

Henüz birer içki içmiş olmanıza rağmen date’iniz ortadan kaybolmak için kıpırdanmaya başlıyorsa sizden yeteri kadar hoşlanmamış olması bir ihtimaldir. Bu da size “O zaman niye buluştuk ki?” diye düşündürebilir. Her buluşma 24 saatlik beraberlikten sonra bir geç kahvaltıyla devam etmek zorunda olmasa da karşınızdakinin de sizin kadar ilgili olduğunu hissetmeyi istemek oldukça doğal. Bununla birlikte, son dakikada buluşmayı tamamen iptal etmeyi alışkanlık haline getirmiş olması da biraz daha kötü bir madde olarak listeye giriş yapar. Tabii ki zaman zaman acil durumlar olabilir ve bazı günleri yeniden planlamak zorunda kalabilirsiniz ancak bu durum sık sık olmaya başladıysa ve artık hiç görüşemiyorsanız, alarmlar çalmaya başlamış demektir.

Hoşlanmaya başladığınız ve görüşmek istediğiniz kişi, buluşmamak veya mesajlaşmamak için ansızın amcasının doğum yaptığı ayarında bahaneler ile sizi geçiştirebilir. Tamam, bu kadar absürt olmasa da aslında sizinle vakit geçirmek için hevesli gözüken kişinin sunduğu bahanelerin karşısında afallarsınız. Tüm bunlar da bir ilişkinin tohumlarını atmak için hazırlandığınız kişinin aslında oldukça dengesiz olduğunu ve sizinle konuşmayı her an kesebileceğini gösterir.

Flörtleştiğiniz kişi size nasıl bir insan olduğunu sergilemek istediğinde ona izin verin ve inanmayı seçin, özellikle de bağlanma korkusu olduğunu gösteriyorsa. Kaçıngan bağlanan ve ikili ilişkilerinde düğümler oluşturmaktan hoşlanan insanlar size ghosting’in sinyallerini verir. Sınırlar koymayı öğrenememiş bu kişiler, duygusal mesafesini korumak için “Casper” olmayı tercih ederler.

Birine bağlanma korkusunun bir uzantısı olarak, her şey çok güzel ve yolunda gidiyorken flörtleşme uygulamalarını hala devre dışı bırakmaması kırmızı bir alarm olabilir. Bilgisayar kucağınızda Netflix & chill modunuzdayken birdenbire Tinder’dan gelen bir bildirimin ekrana düşmesi keyfinizin kaçması için yeter de artar. Elbette aranızdaki ilişkinin adı konmadığı için henüz uygulamayı silmemiş olabilir ancak aktif bir biçimde sağa kaydırmaya devam ediyorsa kapıları açık tutmaya çalışıyor olabilir.

Eğer çoktan bir veya birkaç kez “ghosting” mağduru olduysanız geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz, umarız bu yazıyı okuduktan sonra artık gardınızı alırsınız. Unutmayın ki bir kişiyle görüşmeyi kesmenin birçok yolu var, herkesi bir yetişkin gibi iletişim kurmaya davet ediyoruz!