Filmlerden Stil İlhamı

Bazı filmler senaryosu kadar kostümleriyle de hatırlanır. Tarzlarıyla bugün bile yaşamaya devam eden bu filmler, yayınladığı yılların modasını yansıtırken bir yandan da her zaman geriye dönüp bakabileceğimiz ikonik moda anlarına imza attılar. Favori filmlerimizin favori kurgusal karakterlerini ise inandıkları ya da savundukları gerçekler kadar şık tarzları için de seviyoruz. Dolabımızdaki parçalara ufak eklemeler yaparak onların enerjisini yeniden yaratmaya ne dersiniz?

Moda ve film denince akıllara ilk gelen film Breakfast At Tiffany’s ve Audrey Hepburn’un canlandırdığı ikonik karakter Holly Golightly. Holly tarzı ile Amerikan Hollywood zarafetini mükemmel bir şekilde yansıtıyor. Filmde giydiği, Hubert de Givenchy tarafından tasarlanan siyah elbisesi ikonik bir moda referansı haline geldi. Ev haliyle bile şık görünen Holly, filmdeki her sahnesinde klasik tarzı ile öne çıkan modern bir kurgusal karakter. Basit bir kombini ufak detaylar ekleyerek nasıl şık hale getirebileceğimizi bize birçok sahnede kanıtlıyor. Zamansız bir silüete sahip olan Holly, kedisi Cat ile moda konusunda yol göstermeye devam ediyor.

Moda dünyasının bir diğer kült filmi ise The Devil Wears Prada. Bu filmin her karakteri aslında ayrı ayrı birer moda ikonu. Runway dergisinin kurgusal baş editörü Miranda Priestly’nin ağırbaşlı ve otoriter stili, asistanı Emily’nin hırsı ve modaya olan tutkusunu yansıtan tarzı ve tabii ki Andy Sachs’ın unutulmaz değişiminden sonraki moda algısı. Diz üzeri Chanel çizme-mini elbise ikilisi, leopar detaylı yeşil kabanı ve kahve rengi deri ceket-denim pantolon kombinleri bugün bile hala ilham alabileceğimiz Andy stilinin zamansızlığı gösteriyor. Modanın gücünü ve bu gücü anladıktan sonra geçirdiği değişim ile izlemesi en keyifli 2000’ler filmlerinden biri.

90’ların modasını yansıtan en iyi filmlerden biri Clueless. Cher Horowitz’in kendine özgü stili tarzımızda yeni denemeler yapmak için bize cesaret veriyor. Ekose takımı, mini eteği ve Calvin Klein elbisesi ile Cher tam bir moda aşığı. Onun için kombin yapan dolabı ve özgüveniyle en çok ilham alınan kurgusal moda ikonlarından biri. Sarı ekose ile özdeşleşen Cher, filmdeki ve gerçek hayattaki birçok lise öğrencisinden çok daha şık bir tarza sahip. Modanın eğlenceli yüzünü bize renkli tercihleriyle gösterirken bere, diz altı çorap ve saç bandı gibi aksesuarları nasıl kullanacağımıza dair bize ilham oluyor. Cher’in kendisine ait imza stili belirgin özellikleriyle her zaman anlaşılabilir. Ugh! As if!

Biraz daha gerçekçi(!) filmlere bakacak olursak gözlerimizi Legally Blonde’a çevirebiliriz. Hepimizin favori kurgusal avukatı Elle Woods aynı zamanda hepimizin favori moda ikonu. Pembe aşkı ve cesur stiliyle Barbiecore trendine ışık tutan Elle’in film boyunca geçirdiği dönüşüme moda üzerinden de şahit oluyoruz. Başta gerçeklikten uzak bir tarzı ve hayalleri olan Elle’in kendini yeniden keşfetmesini izlerken aynı zamanda eğlenceli ve girly tarzından ilham alıyoruz. Günlük kombinlerimiz için ilham almak zor olsa da kendimizi şımartmak istediğimiz her an içimizdeki Elle Woods’u dışarı çıkarabiliriz. Elle gibi, biz de ne istersek başarabiliriz, hem çok çalışarak hem de çok şık görünerek. Mesleğimizin bize dayattığı renk paletine bağlı kalmak zorunda değiliz!

Çarpıcı renklerden uzaklaşıyor ve daha farklı bir moda ikonuna bakıyoruz. Basic Instinct birçok nedenden ötürü sinema tarihine geçti, bunlardan biri Catherine Tramell karakterinin minimal ve sofistike tarzı. Filmin en önemli sahnesinin akıllara kazınmasındaki en büyük etkenlerden biri Catherine'in beyaz sabahlık paltosu ve balıkçı yaka elbisesi. Favori kötü kadınımız Catherine kombinleriyle film boyunca nasıl power dressing (güçlü imaj) yapılacağını gösteriyor. Femme fatale gardırobunun vazgeçilmez parçalarının temelini atan Catherine, bize pekçok duygu hissettirirken ikna edici ruhundan hiçbir zaman vazgeçmiyor. Naturel renklerin sessiz gücünü hem savunmasız hem de özgüvenli bir şekilde yansıtıyor.

Favori filmlerimizin evreninde hissetmek için beğendiğimiz kurgusal karakterlerin moda algısını kendi bakış açımızla yaratabiliriz. Moda, olduğunuz ya da olmak istediğiniz kişinin dışa vurumudur. Bize sonsuz oyun alanı sağlarken aynı zamanda da kim olduğumuzu keşfetmemize izin verir. Film gibi referanslar ise modanın sonsuz ihtimallerini önümüze sunar. Sizin favori kurgusal moda ikonunuz hangisi?