Deniz Üstünde Her Şeyin Olduğu Bir Ev

İstanbul’dan çıkıp Yunan adaları üzerinden Sicilya’nın Palermo kentine uzanan bu yolculukta, Andy Warhol’lu galeriler, sonsuzluk havuzunda espresso martini ve sadece bana ait bir zaman vardı…

Explora I.

Denizin üstünde bir ev.

Dört gece, beş gün.

35 metrekarelik bir süit. Kendine ait bir balkon.

Gün doğarken kimse bir şey demiyor.

Gün batarken de.

Çünkü herkes anın kendisiyle meşgul.

Ultra lüks segmentte sayılan Explora Journeys’in ilk gemisi Explora I, teraslı kabinleri, ferah ortak alanları, birbirinden leziz uluslararası mutfakları, dünya standartlarında eğlence anlayışı, son teknolojileri ve özenle belirlenen özel destinasyon rotalarıyla lüks kavramına yeni bir boyut kazandırıyor. Ama klasik cruise anlayışını baştan aşağı unutun.

Bu gemide hiçbir şey sıkıcı ya da burnu havada değil. Altı restoran, beş havuz, açık hava sineması, spa, casino, Sky Bar… Her şey var ama gösterişsiz. Ne fazla resmî, ne gereksiz havalı. Lüks ama cool.

Sanat da bu anlayışa dahil. Gemide Andy Warhol ve Roy Lichtenstein’ın sınırlı sayıda üretilmiş serigrafi ve litografilerinin yanı sıra, Warhol’un tuval üzerine orijinal akrilik eserlerinden oluşan bir koleksiyon sergileniyor. Sanat bu gemide, koridor süsü değil; nefes alan bir deneyime dönüşmüş durumda.

İstanbul’dan çıkıp Midilli’ye süzülürken, Emporium’dan istiridye ve Pad Thai alıyorum, bir kadeh şarapla. Kimse “buyurun sıranız geldi” demiyor. Çünkü zaten sıra yok. Sonra kahvemi alıp Crema Café’de oturuyorum. Zaman geçmiyor, ama durması da rahatsız etmiyor.

Paros’a ilerlerken spa’ya iniyorum. Sauna, buhar banyosu, sıcak taşlar, sağlık havuzu, buz duşu ve masaj… Gün batımına doğru istikamet sonsuzluk havuzu… Bir elimde espresso martini, diğerinde kitap. Gemi ilerliyor, ben kıpırdamıyorum. Bu cruise’da kendi başıma durmayı ne kadar sevdiğimi hatırlıyorum.

Palermo’ya yanaştığımızda “Acaba gemide kalabilir miyim?” diyorum. Ki ben partiden partiye koşan biriyimdir, bu kadar huzurdan sonra kendime şaşırıyorum. Ama demek ki bazen asıl lüks, kimsenin sana dokunmaması. Kimsenin seni acele ettirmemesi. Ve hiçbir şey yapmamanın kimseyi rahatsız etmemesi. Beklenti yok. Koşuşturma yok. Explora I bunu öyle şık, öyle sessiz ve kendinden emin bir şekilde sunuyor ki, başka hiçbir şey yapmasanız bile yetiyor. Burada hiçbir şey kaçmıyor. Her şey zaten orada. Sadece iyi yemek, şık ama rahat ortamlar, biraz yoga, biraz masaj, manzaralı bir sessizlik ve ne yaptığını bilen bir gemi. Denizin üstünde kendi evim gibi hissettiren bir yer aradığımda artık onu nerede bulacağımı biliyorum…

Explora I, 2025 yaz sezonu boyunca Türkiye limanlarını programına katmaya devam ediyor. İstanbul, Bodrum, Kuşadası, Bozcaada, Antalya ve Marmaris rotalarını kapsayan 21 farklı sefer ve 9 İstanbul çıkışlı yolculukla, bu deneyim artık çok daha ulaşılabilir. Explora Journeys’in “Ocean State of Mind” felsefesi; lüksü, zarafeti ve kişisel kaçışı deniz üstünde yepyeni bir boyuta taşıyor.