Estetikte Yeni Anlayış: Herkese Uyan Değil, Sana Uyan

Günümüzde estetik müdahaleler neredeyse manikür kadar rutin hâle geldi. Ancak işin uzmanı bir isim uyarıyor: “Estetik işlemler kişiye özeldir. Trend olan işlem, size hiç uygun olmayabilir.” Bu cümle, Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Akın Yücel’in yaklaşımını tek başına özetliyor. Ona göre estetik, kişinin başka birine dönüşmesi değil, kendi en iyi versiyonuna kavuşması için var.

Sohbetimizde estetik dünyasının A’dan Z’ye röntgenini çektik. Hollywood çeneleri, Latin dudakları, baby botokslar… Popülerleşen terimlerin ardında aslında klasik uygulamaların farklı isimlerle pazarlanması olduğunu öğrendik. “Ameliyatsız rinoplasti” gibi kulağa cazip gelen işlemlerin kimler için uygun olduğunu, botoks ve dolgu gibi minimal müdahalelerde nelere dikkat edilmesi gerektiğini konuştuk. 

Dahası da var: Estetiğin yaşı var mı? Genç yaşta yapılan işlemler ne gibi riskler taşıyor? İşlem yaptırmadan önce kendinize hangi soruları sormalısınız? Büyük güzellik araştırmamızı sizlerle paylaşmaya günler kala uzmanını yakaladık. Prof. Dr. Akın Yücel, kafamızda estetik müdahalelere dair oluşan tüm soruları yanıtladı. 

Son dönemdeki operasyon trendlerinden siz hangilerini sıklıkla yapıyorsunuz?

Aslında hem minimal invaziv / ameliyatsız yaklaşımlar hem de estetik ameliyatlar artıyor. Botoks, dolgu, mezoterapi, lazer, nano‑fat, PRP, cilt gençleştirme cihazları gibi uygulamalarda ciddi yükseliş var. Özellikle doğal sonuçlar, kısa iyileşme süresi ve riskin düşük olması nedeniyle bu işlemler çok talep görüyor. 

Dolgu ve botoksta zaman zaman işlemler yeni jenerik isimlerle tanıtılıyor ve bu işlemlere ilgi bu sayede artıyor. Hollywood çene, jawline dolgusu, Latin dudak, baby‑botoks, micro‑botoks gibi. Bunlara özellikle genç hastalar ilgi göstermekte. Ancak bunlar esas olarak dolgunun, botoksun klasik biçimleridir.  

Ameliyatsız “rinoplasti” (dolgu ile burnu şekillendirme) de cerrahi olmadan sadece dolguyla burun hattı düzeltmeleri olarak oldukça rağbet görüyor ama bu işlem burnu büyüterek şekillendirdiği için sınırlı bir hasta profiline hitap ediyor.

Cerrahi işlemlerde ise en başta meme büyütme ve burun estetiğini koymak gerek. Göz çevresi, yüz germe ameliyatları da en çok yapılan ameliyatlar arasında. Vücut şekillendirme amaçlı yapılan liposuction, mini ve tam karın germe, annelik estetiği (torsoplasti), kol‑bacak germe, Brazilian butt uygulamaları sağlık turizmi etkisiyle de artıyor. Buna erkekler için de jinekomasti ameliyatlarını ekleyebiliriz. Belirgin iz istemeyenler için endoskopik yüz gençleştirme, minimal cerrahi teknikler de giderek daha fazla uygulama alanı buluyor, bunlar elbette uygun hastalar için tercih edilir, her hasta her ameliyat bu tekniklerle yapılamaz.  

Ben ağırlıklı olarak meme estetiği, yüz estetiği ve vücut şekillendirme alanlarında çalışıyorum. Ameliyatsız estetik uygulamalarda botoks, mezoterapi ve dolgular en sık başvurduğum ameliyatsız işlemler.

Her işlem kişiye özeldir, gündemde olanlar size hiç uygun olmayabilir

İlerleyen süreçte göreceğimiz yeni işlemler var mı? Öngörüleriniz neler?

Teknoloji tabanlı yenilikler: 3D yazıcıyla kişiye özel implantlar, VR ile ön‑görünüm modelleme, yapay zekâ destekli kişiselleştirilmiş planlama gibi uygulamalar giderek daha fazla devrede olacak. Özellikle kozmetikte cilt gençleştirme ve yenileme alanında etkinliği artmış, çok yönlü, yüksek teknoloji ürünlerine rastlayacağız.

Klinik dışı uygulamalarda uzmanlık gereksinimi artabilir. Minimal invaziv uygulamaların uzmanlık eğitim olmayan ama sertifikasyonlarla uygulama iznine sahip olan hekimlerce yapılması gelecekte memnuniyetsiz hastaları artırabilir.  

Fransız askı, örümcek ağı ip uygulamaları gibi marjinal yöntemlerin benzerleri ön plana çıkabilir fakat bu işlemlerin etkinlik ve güvenilirliği tartışmalıdır. Her zaman altını çizdiğim konu yenilikler için de geçerli: trend ne olursa olsun estetik müdahaleler kişiye özel yapılmalıdır, gündemde olan uygulama size hiç uygun olmayabilir.

Geçmişten bugüne Türkiye estetik trendlerini nasıl yorumlarsınız?

Geçmişte hem teknik olanaklardan hem de hasta taleplerinden kaynaklı olarak estetik operasyonların belirginliği söz konusuydu. Günümüzde daha doğal, koruyucu, kişiye özel yaklaşımlar baskın hale geldi. Estetik cerrahinin temel amacının kişinin kendi bedeninde rahat ve huzurlu hissetmesini sağlamak olduğunu düşünüyorum, bu hastanın olduğundan başka bir kişiye dönüşerek güzelleşmesi değil kendi en iyi versiyonuna kavuşmasıdır. Trendler de bu yönde değişti, uygulamalarda kişiselleştirme, güvenlik, doğal sonuç beklentisi ve bilinçlenme ciddi şekilde arttı.

“Kesinlikle yaptırılmamalı” dediğiniz uygulamalar var mı? Neden?

Benim riskli veya gereksiz pazarlama odaklı uygulamalar olarak gördüğüm, yani yakın arkadaşım, akrabam istese önermeyeceğim işlemler: İp uygulamaları ile yüz germe (örümcek ağı, ipli badem göz, Fransız askısı gibi uygulamalar, vücutta kalıcı (Aquafill) dolgulardır. İkincisi zaten Türkiye’de ve birçok ülkede yasaklandı. Yine ekstrem durumlar haricinde 5 lt üstünde yağ alma ve şekillendirmek amaçlı yağ dolgusu vermeyi riskli bulurum.

Botoks ve dolgunun sağlıklı ortamda yapıldığını nasıl anlarız? 

Sağlıklı, güvenli ve estetik açıdan doğru uygulama için şu kriterlere dikkat edilmeli:

-Uygulayan kişi plastik cerrah ya da dermatolog, bu ikisi değilse dahi deneyimli ve sertifikalı medikal estetik hekimi olmalı. Estetik cerrahi branş dışı yapılırsa riskler artacaktır. 
-Kullanılan dolgu malzemeleri CE / FDA / TSE sertifikalı markalar olmalı; sterilite ve üretim güvenliği sağlanmış olmalı.
Klinik ortamı steril, hijyen kurallarına uygun ve acil müdahale ekipmanları bulunmalı.
-İşlem öncesi bireye özel değerlendirme, risk/yarar analizi, alternatif bilgilendirme yapılmalı; yazılı onam formu mutlaka olmalı.

Bu kriterlerin karşılanması, işlemin tıbbi bir ortamda, bilinçli ve güvenli biçimde uygulandığını gösterir.

İşlemin fiyatı ne anlatır? Çok ucuz ya da çok pahalı olması kalite hakkında ipucu mu?

Çok ucuz işlem: Genellikle kullanılan ürün kalitesiz olabilir, ortam steril değil, kişi sertifikasız ya da deneyimsiz olabilir. Takip planı ve garanti yoktur. Bu da işlem sonrası komplikasyon riskini ve memnuniyetsizliği artırır.
Çok pahalı işlem: Her zaman üstün kalite anlamına gelmez. Fazla ücret hastanenin lükslüğünden ya da “marka” değerinden kaynaklanabilir. Asıl önemli olan işlemin titizliği, deneyimli cerrah, doğru malzeme, güvenlik standartlarıdır.

Estetik yaptırmanın “doğru yaşı” var mı? 

Genç yaşta (20’li yaşlar): Dolgu, yüz implantları, bişektomi (yanak inceltme) ile yüz hatlarını belirginleştirmek, gençliğin doğal sürecine müdahale etmek anlamına gelebilir, yüzün oturmasına izin vermeli, yaşlanmayla yüzden meydana gelebilecek değişiklikler de hesaba katılarak bu işlemlere başvurulmalıdır.

Burun ve meme estetiği ise 18 yaşını doldurmuş uygun hastalarda kimi özel durumlarda ailenin de izni ile 16 yaşını tamamlaması ile birlikte yapılabilir. Yüz gençleştirme ameliyatları (blefaroplasti, yüz germe vb.) genelde 40’lı yaş sonrasında uygulanır; erken yaşta ameliyat sınırlı olgular içindir.

Gençlik dezavantaj değildir ama birçok işlem gençlikte gerekli de değildir. Psikolojik olgunluk da, ciddi ameliyatlar olan estetik cerrahi işlemleri için aranır, önemli bir niteliktir. Moda olduğu için arkadaşları öneriyor, aile istiyor diye ameliyat olanlar sonrasında kararından pişmanlık duyabilir.

Estetik yaptırmadan önce kişinin kendine hangi soruları sormasını önerirsiniz?

-Bu işlem gerçekten bana mı; yoksa bir moda/trend baskısı nedeniyle mi?
-Beklentim gerçekçi mi? Sonuç net ne kadar, sürdürülebilirliği nasıl olacak?
-Riskleri nelerdir? Karşılığında ne kadar fayda var? Anlamlı mı benim için?
-Uygulamayı yapacak doktor kimdir, ne kadar deneyimli, hangi eğitimleri aldı?
-Kullanılan ürünler sertifikalı mı? Klinik ortam uygun mu? Şeffaf maliyet mi?
-İşlem sonrası takip planı var mı? Acil durumda müdahale imkânı sağlanmış mı?
-Bu işlemin uzun vadeli etkisi var mı; örneğin ileride tekrar yaptırma gerekliliği, ya da kalıcı iz, mimik kaybı gibi durum riski var mı?
-Benim psikolojik durumum bu işi nasıl karşılayacak? Sosyal çevre baskısı mı, yoksa iç motivasyon mu güçlü?

“Doğal görünüm” estetikte artık bir standart mı?

Evet. Trend ne kadar çeşitli uygulamaları önümüze çıkarsa da doğal görüntü ve karakteristik hatları koruyarak güzelleşmek standart haline geldi. Benim yaklaşımım “Estetik sizi değiştirmemeli; sadece sizi daha çok ‘siz’ yapmalı.”