Çocuklarını Sosyal Medyada Paylaşmaktan Vazgeçmeyen Influencer Ebeveynler
Milyar dolarlık sektör, sömürü suçlamalarıyla dolup taşıyor ancak bu içerik üreticileri, çocuklarını içeriğe dönüştürmenin buna değdiğini savunuyor. Ünlü "sharenter"lar, kararlarını Cosmo'ya savundu.
Bu yazı Berfin Örs tarafından Türkçeleştirilmiştir, yazılarını buradan okuyabilirsiniz.
The Bucket List Family'nin sosyal medya videolarını incelerseniz şu tür içeriklerle karşılaşırsınız: 10 yaşındaki kızlarının büyükannesinin tabutuna veda edişi, ailenin Mauritius'ta ispermeçet balinalarıyla dalışı, ailecek Madagaskar'da safari, babası kafasından bir parazit çıkarırken en küçük oğlanın acı içinde bağırışı… Çocukluğun tüm iniş çıkışları, kitle tüketimi için güzelce paketlenmiş durumda. Garrett, Jessica ve üç çocuklarından oluşan Gee ailesi Instagram, TikTok, YouTube ve Facebook'ta toplamda 5 milyondan fazla takipçiye ve aboneye sahip. Hayran kitleleri için düzenli olarak yeni içerikler üretiyorlar.
2024'te aile vloglarının karmaşık dünyası bir dönüm noktasında: Çocuklarınızı çevrimiçi ortamda göstermek mi göstermemek mi? Elbette, on binlerce influencer ebeveyn, dikkatimizi çekmek ve kazançlı marka anlaşmaları yapmak için çocuklarını öne çıkarmaya devam ediyor. Ancak son zamanlarda, bu işin karanlık etiği hakkında rahatsız edici sorular sorulmaya başlandı. Hayatlarının neredeyse her saniyesi milyonlara yayınlanırken bu çocukların güvenliğini ve mahremiyetini nasıl koruyabilirsiniz? Henüz "internet" kelimesini bile söyleyemeyen çocuklar, hatta bebekler, bu kaotik ekosistemin bir parçası olmayı anlamlı bir şekilde kabul edebilir mi? Onlar için kalıcı çevrimiçi izler bırakmak ne anlama geliyor? Bu neredeyse hiçbir yasal düzenlemesi olmayan endüstrideki çalışmalarının kârından pay alacaklar mı?
Bu konunun her iki tarafından insanlarla konuştum: Bunun sömürü olduğunu söyleyenler ve ailelerin maceralarını takip etmekte herhangi bir sorun görmeyen hayranlar. Ünlü "sharenter"lar genellikle tartışmaya girmekten çekinirler. Ancak bazıları çocuklarını çevrimdışına çekme nedenlerini burada açıkladı.
Üzerinde yürüdükleri ince ipi görebiliyorsunuz: Bir yanda milyonlarca hayran, çocukların yer aldığı içeriği talep ediyor. Markalar hızlıca sponsorluk sözleşmeleri sunuyor. Diğer yanda, bunu nahoş, hatta ahlaksız bulan ve sesi gittikçe yükselen bir eleştirmen korosu var. New York Times'ın yakın zamanda yazdığı gibi, internetin bazı köşeleri çocuk influencerlar için anlamlı riskler barındırıyor. Bu konuyu iki yıldır haber yapıyorum çünkü çocuklarını düzenli olarak paylaşan ebeveynlerin bakış açısını gerçekten anlamak istiyorum. Motivasyonları nedir? İleride çocuklarının ne düşüneceklerinden endişe duyuyorlar mı? Pişmanlıkları var mı?
Aklınıza içerik üreticisi bir aile geliyorsa, muhtemelen son birkaç ayımı onlara ulaşmaya çalışarak geçirmişimdir. Birçok e-posta, telefon ve DM'den sonra, birkaçı Cosmopolitan ile konuşmayı nihayet kabul etti. Bu hikâye için, tercihleri konusunda açık sözlü olan ve hiçbir pişmanlık duymayan ebeveynlerle, yaşam tarzları hakkında daha kararsız olan diğerleriyle ve bir influencer ailesinin, tanık olduğu rahatsız edici dinamiklere içeriden bir bakış sunan eski dadısıyla konuştum.
Bucket List Family'nin babası, 35 yaşındaki Garrett Gee, mobil uygulaması Scan'i 2014'te 54 milyon dolara Snapchat'e sattı. Ardından Garrett ve ailesi dünya çapında altı aylık bir yolculuğa çıktı. Gee, maceralarını belgeleme fırsatını gördü ve ailenin seyahatleri hakkında içerik üretmeye başladı. Sosyal medyayı anılarını kaydetmek için bir araç olarak görüyor. Telefonda, "YouTube’da ev hâli videolarımızı paylaşıyoruz. Instagram'ımız ise bizim için bir günlük gibi," diye anlatıyor. "Bu şekilde başladı. Özel veya heyecanlı bir şey olduğunda herhangi bir ebeveynin yapacağı gibi, bu anı yakalamak için kameramı çıkarıyorum."Paraya ihtiyaçları olmadığı açık. Gee, bunu kendileri için yaptıklarını ısrarla belirtiyor.
Gee, çocuklarının ağladığı ya da savunmasız göründüğü içerikler paylaşma kararı nedeniyle sert bir şekilde eleştiriliyor. Bu duruma nasıl yanıt veriyor? "Tekrar söylüyorum," diye söze giriyor. Onu rahatsız etmeye başladığımı düşünüyorum. "Eğer hatıra kalması için videolar çekiyorsam… Bir ailenin gerçeği seyahatlerden ibaret değildir. Birimizin incindiği ya da üzgün olduğu birçok zaman var. Bu yüzden hikâyenin tamamını, iniş çıkışları, ailemizin günlüğündeki her şeyi paylaşmaya çalışıyorum."
Tabii. Aile hayatının gerçekliği bazen gözyaşlarını ya da kaybı içerebilir. Yine de dayanamayıp ısrar ediyorum. “Aslında ev hâli videoları değil, değil mi? Öyle videolar genellikle milyonlarca izleyici için yapılmaz. "Evet, kesinlikle," diyor. "Bu noktada benim yargım ve ebeveyn olarak kararım devreye giriyor. Çocuklarımın utanacağı ya da mahcup olacağı hiçbir şeyi paylaşmak istemem." Gee, bir platforma yüklemeden önce görüntüleri ailesine gösterdiğini söylüyor. Çocuklar nadiren de olsa bir şeyin dahil edilmemesini istediklerinde, isteklerini sorgusuz sualsiz yerine getirdiğini belirtiyor.
“Aslında ev hâli videoları değil, değil mi? Öyle videolar genellikle milyonlarca izleyici için yapılmaz.”
Kızının, adını taşıdığı büyükannesinin tabutuna hafifçe dokunduğu videoyu düşünüyorum. Safarinin bitmesini istemediği için gözlerinden yaşlar akan oğlunu yakın plana aldığı "Cali neden ağlıyor?" başlıklı videoyu düşünüyorum. Çocukların, özel anlarının internetin sonsuz hafızasında kalıcı olarak korunmasına ileride nasıl bakacaklarını merak ediyorum.
Bu tür içerik üretmenin, ebeveynler ile çocukları arasındaki ilişkiyi nasıl temelden değiştirdiğini görmezden gelmek zor. Arianna*, TikTok'ta milyonlarca takipçisi olan bir aileye bir yıl boyunca dadılık yapmış ve rahatsız edici dinamiklerin nasıl işlediğini görmüş. Arianna, "Sürekli çekim yapıyorduk ve belirli bir şekilde görünmemiz gerekiyordu," diyor. Sıradan bir günde, çocuklara akşam yemeği yedirdikten sonra TikTok, Instagram ve YouTube için çekim yapmaya başlıyormış. Çocukların çalışma saatlerinden sonra nasıl "bitkin" olduklarını hatırlıyor.
Arianna'nın anlattığına göre, bir keresinde çocuklardan biri jimnastik hareketleri yaparken annesi kamerayı çıkarmış. "Çocuk, çekim yapmak istemediği için sinir krizi geçirmeye başladı. Annesinin, 'Hayır, çekim yapmamız gerekiyor. Paramızı bu şekilde kazanıyoruz.' diye bağırdığını hatırlıyorum. Çocuk ise gerçekten çok sinirlenmiş ve 'Videomun çekilmesini istemiyorum. Sadece eğlenmek istiyorum.' demişti."
Annesi, çocuğun çekim yapılmaması yönündeki açık talebine nasıl tepki verdi? Arianna, annenin çocuklara, ilgi toplamayı nasıl sevdiklerini ve "TikTok’taki ailelerinin" onları görmek istediğini hatırlattığını söylüyor. Arianna'nın işvereni, kazandıkları paranın yaşam tarzlarını sürdürmelerini sağladığını da çocuklara açıkça söylüyordu. "Kesinlikle onları suçlu hissettiriyordu."
Arianna'nın böyle hikâyelerden oluşan geniş bir arşivi var. Örneğin, bir seferinde çocuklardan biri bir fotoğraf çekimine katılacak durumda değilmiş ama yine de zorlanmış. Arianna, "Sadece uyumak istiyordu. Çekim yapmak istemiyordu çünkü oldukça hastaydı." Bazen çocuklar, içerik çekilirken yeterince neşeli olmadıkları için azarlanıyorlardı. Diğer zamanlarda ise çok fazla gülüp eğlendikleri için eleştiriliyorlardı.
Bu çocuklar için, iş ve ev arasında bir sınır yok. Bir film setinde mesaiye başlamıyorlar. Her şey kendi oturma odaları ve bahçelerinde oluyor. Kamera her zaman mevcut ve her an para kazandıran viral içeriğe dönüştürülebilir olduğunda, performans gösterme baskısı süreklidir. Arianna artık aile için çalışmıyor olsa da hâlâ bu çocuklar ve benzer durumlarda olabilecek diğerleri hakkında endişe duyuyor. "Bir çocuk gelir kaynağınız olmamalı," diye açıkça söylüyor.
Kamera her zaman mevcut ve her an para kazandıran viral içeriğe dönüştürülebilir olduğunda, performans gösterme baskısı süreklidir.
Günümüzün popüler aile hesaplarının arkasındaki bazı ebeveynler, çocuklarını merkeze koymak konusunda daha kararsız. TikTok'ta 1,3 milyon takipçisi olan 24 yaşındaki anne-içerik üreticisi Morgan Fluellen, paylaştığı içeriklerin, ileride kızı Gigi'yi utandıracağından endişeleniyor. Morgan ilk kez geçen yaz, 40 saniyelik bir video ile viral oldu. Videoda izleyicilere şaka yollu, seks yapmadan önce havanın bir çocuk taşımak için çok sıcak olduğunu hatırlamalarını söylüyor. Bu sırada Gigi tatlı bir şekilde kucağında duruyor. "Ağlamak üzereyim," diyor 19 milyondan fazla görüntülenen videoda. "Vajinamdan ter akıyor. Memelerimden süt mü sızıyor yoksa hissettiğim şey meme teri mi bilmiyorum, ama yanıyorum."
O zamandan beri Morgan'ın hayatı tamamen değişti. Takipçi sayısını artırdı ve reklam anlaşmaları yaptı. TikTok, işi oldu. Sık sık paylaşımlar yapıyor ve içeriğinin çoğunda kızı da var. Morgan ve Gigi halk arasında tanınıyor. Morgan, "Markete gidip bir paket bez almak bile zor. İnsanlar gelip fotoğraf çekilmek hatta Gigi'yi kucaklarına almak istiyorlar. Gerçek anlamda bir mahremiyetimiz yok," diyor.
Bir yaşını henüz doldurmuş olan küçük kız, çoktan kendine ait bir hayran kitlesine sahip. Kendilerine Gigi'nin "TikTok teyzeleri" diyen kullanıcılar, her gün onun videolarını beklediklerini söylüyorlar. Morgan, bu bağlılığı garip bulmuyor. "Bu benim için pek garip değil. Hatta çok dokunaklı. Bana yakın olan insanlar, Gigi’nin gerçek teyzeleri ya da kuzenlerim bunu garipsiyorlar. Ama benim de geçmişte sosyal medyada videolar izleyip 'Ah, bu çocuğu çok seviyorum!' dediğim oldu. Gerçekten onları tanıyormuş gibi hissediyordum." Gigi influencer dünyasına çoktan alışmış durumda. Morgan, Gigi'nin ışığı ve telefonu alıp tıpkı annesi gibi kayıt yapmaya çalıştığını söylüyor. “Ben de ‘Seni bir oyun parkına falan götürmemiz lazım canım,’ diyorum.”
Morgan, birçok insanın içerik üreticisi anneler hakkında ne düşündüğünü biliyor: Para için çocuklarının mahremiyetini feda ettiklerini. Bazen kendini sorguluyor. "Bir yanım, ‘Dur bir dakika, çocuğumu sömürüyor muyum?’ diyor. ‘Onu çok mu fazla paylaşıyorum?’" Bu yeni dünyada yolunu bulmaya çalışırken bazı sınırlar çizdiği oldu. Kızını, üzerinde sadece bir tulum ya da bebek bezi varken paylaşmaktan kaçınıyor. Ancak bu kuralı koymadan önce çektiği videolar sayfasında hâlâ duruyor. "İnsanlar manyak olabilir," diyor. "Bu yüzden onu tamamen giyinik tutmaya çalışıyorum, o kadar."
Konuştuğum birçok içerik üreticisi, hesaplarında çocuk tacizcilerinin geziniyor olma olasılığının farkında. Onların, çocuklarının fotoğraflarına baktıklarını biliyorlar (Times'ın son araştırması bunu doğruladı) ancak zihinlerini rahatlatmanın ve bu riski tolere etmenin yollarını bulmuşlar.
Hepsi aynı fikirde gibi görünüyor: Bazı meslektaşları işleri çok ileri götürüyor ve çocuklarını çok fazla paylaşıyor. Hiçbiri kendilerinin sınırı aştığını düşünmüyor. @thismadmama adlı hesabın sahibi, 12 çocuk annesi, 38 yaşındaki Veronica Merritt'i ele alalım. Şu anda TikTok'ta yaklaşık 450.000 takipçisi var. Çoğunlukla geniş ailesini yetiştirmek ve ucuzluk mağazalarında alışveriş yapmak hakkında videolar paylaşıyor. Birkaç yıl önce vlog çekmeye başlarken, platformunu 12 çocuk annesi olmak üzerine kurmanın çocuklarını sömürmek olup olmadığını düşünmüş. Şimdi durumu farklı görüyor: Başka hangi iş ona bekar bir anne olarak evde kalırken çocuklarına bakacak kadar para kazanma imkanı tanırdı ki?
Peki geçmişe dönebilse? Elbette farklı yapardı. "Daha fazla yalan söylerdim," diyor. "Çocuklarımın isimleri, yaşları ve konumları hakkında yalan söylerdim. Onlara maske taktırırdım. Artık çok geç gibi hissediyorum. Zaten çok fazla bilgi verdim." Bazı çocukları içeriklerde daha az yer almak istiyor. Bu da Veronica için sorun değil. İstediklerinde, onları videolardan kırpıyor.
"Çocuklarımın isimleri, yaşları ve konumları hakkında yalan söylerdim. Onlara maske taktırırdım. Artık çok geç gibi hissediyorum."
Bir dönem, yaşı daha küçük olan çocuklarını göstermeyi tamamen bırakmış ancak takipçilerinden gelen tepkiler hızlı olmuş. Bazı izleyiciler onu, çocukları kötü niyetli nedenlerle saklamakla suçlamış. Çocuk istismarı ve ihmal iddiasında bulunmuşlar. Çocukların kendilerinin de çekimlere tekrar dönmek istediğini söylüyor. "Neyse, dedim. Onları tekrar göstermeye başladım."
Veronica'nın, tercihiyle başa çıkmakta zorlandığını anlayabiliyorum. Konuşmamızın çoğunda, çocuklarının kaybettikleri anonimliğe aldırış ettiği izlenimini vermiyor. Bir an sonra, insanların adreslerini bulup evlerinin önünden geçerek çocuklarına bağırdıklarını belirtiyor. Kendi mahremiyetine aldırmıyor. Ücreti iyi olursa çevrimiçi ortamda soyunacağını da söylüyor. Ama baştan itibaren ailesinin kimliklerini saklaması mı gerekirdi, merak ediyor. Kendi sözünü tekrar keserek, ailenin TikTok şöhretini televizyon programı gibi daha büyük fırsatlara dönüştürme olasılığından bahsediyor. Bu gerçekleşirse, yüzleri her yerde olacak. Aldığı kararların çocuklarının iyiliği üzerindeki etkisine endişelenmek ile ailesinin geçimini sağlama niyetine tüm kalbiyle inanmak arasında gidip geliyor. Onun bakış açısından bakıldığında fazla seçenek yok. 12 çocuğuyla tek başına yaşayan bir anne olarak, ailesini beslemenin ve aynı zamanda evde kalmanın bir yolunu buldu. Mahremiyet bunun bedeliyse, cüzdanı hazır.
Diğer tarafta, TikTok'ta 4,8 milyon takipçisi olan @garzacrew hesabının sahibi, 39 yaşındaki anne Adrea Garza, ikiz kızlarının sosyal medya varlığını oyunculuk olarak görüyor. 7 yaşındaki ikizler Haven ve Koti, “benimle hazırlanın” videoları çekiyor, cilt bakım rutinlerini ve Sephora alışverişlerini gösteriyorlar. Ancak Adrea, onların birer karakteri oynadığını söylüyor. "Normalde bu şekilde davranmıyorlar," diyor. "Gördüğünüz şey, onların oynadıkları karakterler."
Zamanı geri alabilse, kızlar için "öteki-benlikler" yaratacağını söylüyor. Böylece çocukların retinol kullanıyor gibi görünmelerinden rahatsızlık duyan bazı izleyiciler için gerçek benlikleri ile karakterleri arasındaki ayrımın net olacağını belirtiyor. “Hepsi sadece bir şaka,” diyor. Konuşmamızdan sadece birkaç hafta sonra Adrea, Haven'ın “öteki-benliği”, cilt bakımı takıntılı “Genny”yi tanıtan bir video yayınladı. Başka bir videoda, içeriklerinin satirik doğasını açıklamaya çalışıyor ancak yorumlara bakılırsa izleyiciler ikna olmuş değil.
Adrea, eski YouTuber ve şu an mahkum olan Ruby Franke gibi bazılarının işi çok ileri götürdüğünü kabul ediyor. Ona göre, bunlar kural değil istisna. "Influencer çocukları, tanıdığım en mutlu çocuklar. Bir rüyayı yaşıyorlar," diyor. "Her çocuğun yapmayı hayal ettiği ve dilediği şeyleri yapıyorlar. Bu nesildeki çocuklara hayalindeki işi sorsanız, çoğu YouTuber ya da TikToker olmak istediğini söyler."
Adrea da çocuklarıyla ne kadar süre çekim yapacağını sınırlıyor. “Haftada toplam bir saatten az,” diyor. Diğer içerik üreticiler çocuklarını duygusal anlarında gösterseler de, Adrea bunu yapmayacağını söylüyor. Ergenlikle ilgili hiçbir şeyi, örneğin sütyen alışverişini, asla göstermeyeceğini belirtiyor. Kızlarından birini dans giysileri içinde ne kadar gösterdiğini sınırlamaya çalışıyor. "Yıl içinde belki dört kez dans ederken paylaşırım," diyor. "Çünkü bundan gurur duyuyor ve ben de onunla gurur duyuyorum. Ama büyük bir kitlemiz var ve onu hiçbir şekilde tuhaf insanlara maruz bırakmak istemiyorum." Bu gönderilerin kimin ilgisini çekebileceği konusundaki endişelerine rağmen çekim yapıyor ve gönderi paylaşıyor. "Dünyada hasta insanlar var ama hayatımı nasıl yaşayacağımı dikte etmelerine izin vermeyeceğim."
Çocuklarını paylaşma konusunda ısrarcı olan influencer ebeveynler, çelişkiler yumağında yollarını bulmaya çalışıyorlar. Çocukların çevrimiçi olmayı anlamlı bir şekilde onaylayamayacakları doğru olsa da, ebeveynlerin onlar için günlük olarak verdikleri yüzlerce kararı da onaylayamazlar. Yine de, çocukluk döneminin içerik hâline getirilmesinin ciddiyeti, diğer sıradan ebeveynlik kararlarıyla kıyaslanamaz. Bir öfke nöbetinin videosunu çekmek ve milyonlarca izleyiciye paylaşmak, gitar dersleri ile futbol antrenmanının faydalarını tartmakla aynı şey değil.
Çocuk influencer’lar, rollerin arkasına saklanamayan ve her hareketleri milyonlarca kişi tarafından izlenen yeni bir tür ünlü. Kendileri olmakla ünlüler. Anıları, tercihleri, umutları ve gözyaşları sürekli olarak sergileniyor. Truman Show'un çarpıtılmış bir versiyonunu yaşıyorlar ama hangi kameraya bakacaklarını biliyorlar. Influencer ebeveynlerin, seçimlerinin çocukları üzerindeki olası etkilerinin farkına varmadıklarını iddia edebilecekleri noktayı çoktan geçtik. Büyümek acılı, neşeli, zafer dolu ve karmaşık. Bu korkunç, değerli ve sancılı anlara bir izleyici kitlesini davet etmek ise bambaşka bir şey.
*İsim değiştirilmiştir.
Bu yazı Cosmopolitan US için yazılmıştır. Yazının orijinalini buradan okuyabilirsiniz.